Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/20.500.11851/12270
Title: Tüketici Hukukunda Haksız Ticari Uygulama Kavramı ve Sözleşmeye Aykırılık Halleri İle İlişkisi
Other Titles: The Concept of Unfair Commercial Practice in Consumer Law and Its Relation with Breach of Contract
Authors: Özlük, Betül
Keywords: Haksız Ticari Uygulama
Sözleşmeye Aykırılık
Mesleki Özen
Unfair Commercial Practice
Breach of Contract
Professional Care
Publisher: T.C. Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Abstract: Haksız ticari uygulama, satıcı, sağlayıcı, kredi veren, üretici ve ithalatçı gibi mal ve hizmet sağlayanlar tarafından gerçekleştirilen, tüketicinin mal ve hizmetlere ilişkin kararlarını önemli ölçüde etkileyen veya etkileme ihtimali olan aldatıcı veya saldırgan nitelikteki haksız davranıştır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 62. maddesi ile, ticari uygulamada bulunanların kendilerinden beklenen mesleki özeni göstermeyerek ortalama tüketicinin veya yöneldikleri tüketici grubunun ortalama üyesinin mal ve hizmete ilişkin ekonomik davranışını bozan veya bozma ihtimali olan her türlü davranış yasaklanmıştır. Bununla birlikte, yasağa ilişkin esasların düzenlendiği, 2005/29 sayılı Haksız Ticari Uygulamalara Yönelik Avrupa Birliği Yönergesinin etkisiyle kaleme alınan Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Hakkında Yönetmelik ekinde sıralanan ticari sayılan uygulamalar her hâlükârda haksız sayılmaktadır. Yasağın ihlali halinde ise, idari para cezası, uygulamanın durdurulması ve düzeltilmesi şeklinde idari yaptırımlar uygulanmaktadır (TKHK m. 77/XII-XIII). Haksız ticari uygulamalar aldatıcı veya saldırgan uygulamalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Aldatıcı ticari uygulamalar, mal veya hizmetlere ilişkin önemli hususlarda gerçeğe aykırı ya da yanıltıcı beyanlarda bulunulması (aldatıcı eylem) ya da tüketici için önem taşıyan hususlara ilişkin bilgi verilmemesi, sessiz kalınması (aldatıcı ihmal) şeklinde gerçekleşebilmektedir. Ticari uygulamada bulunanın gerçeğe aykırı olarak, bir mal ya da hizmetin yetkili kurumlarca onaylandığını veya gerekli olan izinlerin alındığını belirtmesi, yetkili kurumdan gerekli izinleri almadan bir kalite işaretini, güven işaretini, çevresel işaret ya da benzerini kullanması Yönetmelik ek listede yer alan aldatıcı ticari uygulamalara örnek verilebilir. Saldırgan ticari uygulamalar ise, tüketicinin ısrarcı davranışlarla rahatsız edilerek bir sözleşmenin tarafı olmaya adeta mecbur bırakılmasıdır. Yönetmelik ek listede sayılan saldırgan uygulamalara örnek olarak, tüketicinin meskenini terk etme ve geri gelmeme yönündeki ikazlarına aldırmadan ticari uygulamada bulunanın tüketicinin evine ziyaretler yapmaya devam etmesi, taraf olduğu sözleşmeden doğan haklarını kullanmak isteyen tüketiciden hak talebi ile ilgisi olmayan belgeleri teslim etmesini istemesi, tüketici ile konuyla ilgili olarak görüşmekten kaçınması ve bu yollarla tüketicinin hukuki haklarını kullanmaktan caydırmaya çalışması verilebilir. Haksız ticari uygulamalar, genellikle sözleşme öncesinde, tüketiciyi bir sözleşmenin tarafı olmaya ikna etmek için, dürüstlük kuralına, bilgilendirme ve aydınlatma yükümlülüğüne aykırı, hatta bazen tüketiciyi rahatsız edecek derecede saldırgan davranışlarla gerçekleştirilmekle birlikte; mesleki özen yükümünün ihlali niteliğindeki hareketlerle ifanın ayıplı veya geç yerine getirildiği hallerde olduğu gibi sözleşme ilişkisi devam ederken de yapılabilir. Sözleşme sona erdikten sonra dahi yedek parça temin yükümünün ihlalinde olduğu gibi haksız ticari uygulamalarla karşılaşmak mümkündür. Tüketici, belli şartlar altında aynı zamanda haksız ticari uygulama niteliği taşıyan sözleşmeye aykırılık hallerinde sözleşmeden doğan sorumluluk hükümlerine başvurarak haklarına kavuşabilmektedir. Ancak, tüketicinin tarafı olduğu bireysel sözleşmeden doğan haklarının korunması kadar belki bundan da daha önemli olan dürüst, adil piyasa düzeninin sağlanmasıdır. Haksız ticari uygulamaların yasaklanması sözü edilen amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak getirilmiş, sözleşmenin tarafı olan tüketiciyi bireysel olarak korumaktan ziyade dürüst piyasa düzeni kurarak genel anlamda tüketicinin ekonomik çıkarını korumak hedeflenmiştir. Tebliğin amacı, haksız ticari uygulamadan bahsedebilmek için gereken unsurlar üzerinde durarak, mesleki özen kavramına açıklık getirmek, örneklerle sözleşmeye aykırılık hallerinin belli şartlar altında haksız ticari uygulama niteliği taşıyabileceğini ortaya koymak, bu haller için sözleşmeden doğan sorumluluk hükümleri yanında haksız ticari uygulama yasağının uygulanabileceğine dikkat çekmektir.
Unfair commercial practice is an unfair behaviour of a deceptive or offensive nature that significantly affects or is likely to affect the consumer's decisions regarding goods and services by those who provide goods and services such as sellers, providers, lenders, manufacturers and importers. Article 62 of the Law No. 6502 on the Protection of Consumers prohibits any behaviour that distorts or is likely to distort the economic behaviour of the average consumer or the average member of the consumer group to which they are directed regarding the goods and services by not showing the professional care expected from them. However, the practices listed in the annex of the Regulation on Commercial Advertising and Unfair Commercial Practices, which was drafted with the influence of the European Union Directive No. 2005/29 on Unfair Commercial Practices, which regulates the principles regarding the prohibition, are deemed unfair in any case. In case of violation of the prohibition, administrative sanctions are imposed in the form of administrative fines, suspension and correction of the practice (Art. 77/XII-XIII of the TKHK). Unfair commercial practices are divided into two as deceptive or offensive practices. Deceptive commercial practices may be realised in the form of making false or misleading statements on important issues regarding goods or services (deceptive act) or not providing information about the issues that are important for the consumer, remaining silent (deceptive omission). Examples of deceptive commercial practices listed in the annex list of the Regulation include falsely stating that a good or service has been approved by the competent authorities or that the necessary permits have been obtained, or using a quality mark, trust mark, environmental mark or similar without obtaining the necessary permits from the competent authority. Aggressive commercial practices, on the other hand, are the compulsion of the consumer to be a party to a contract by disturbing the consumer with persistent behaviours. Examples of offensive commercial practices listed in the annex list of the Regulation are the following: the commercial practitioner continues to visit the consumer's home regardless of the consumer's warnings to leave his/her residence and not to come back, asks the consumer who wants to exercise his/her rights arising from the contract to deliver documents that are not related to the claim, avoids meeting with the consumer on the subject and tries to deter the consumer from exercising his/her legal rights in these ways. Unfair commercial practices are generally carried out before the contract, in order to persuade the consumer to become a party to a contract, in violation of the rule of honesty, the obligation to inform and enlighten, and sometimes even with aggressive behaviours to the extent of disturbing the consumer; It can also be done during the continuation of the contractual relationship, as in cases where the performance is defective or late, with acts in breach of the professional duty of care. It is possible to encounter unfair commercial practices even after the termination of the contract, as in the breach of the obligation to provide spare parts. Under certain conditions, the consumer may, in cases of breach of contract, which also qualify as unfair commercial practice, may obtain his/her rights by applying to the provisions on contractual liability. However, as important as the protection of the rights arising from the individual contract to which the consumer is a party, perhaps even more important is to ensure an honest and fair market order. The prohibition of unfair commercial practices has been introduced in order to realise the aforementioned purpose, and it is aimed to protect the economic interest of the consumer in general by establishing an honest market order rather than protecting the consumer individually as a party to the contract. T he aim of the Prensentation is to clarify the concept of professional diligence by focusing on the elements required to be able to talk about unjust commercial practice, to reveal with examples that breach of contract may constitute unfair commercial practice under certain conditions, and to draw attention to the fact that the prohibition of unfair commercial practice can be applied for these cases in addition to the provisions of contractual liability.
Description: Tüketici Hukuku Sempozyumu Kırıkkale 5-6 Mart 2024
URI: https://panel.kku.edu.tr/Content/hukuk/23-24%20d%C3%B6nemi/TU%CC%88KETI%CC%87CI%CC%87%20HUKUKU%20SEMPOZYUMU%20(1).pdf
https://hdl.handle.net/20.500.11851/12270
ISBN: 9789758626243
9789758626205
Appears in Collections:Hukuk Fakültesi / Faculty of Law

Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

2
checked on Apr 21, 2025

Google ScholarTM

Check




Altmetric


Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.