Please use this identifier to cite or link to this item: https://hdl.handle.net/20.500.11851/2107
Title: Kavram çiftleri üzerinden mimarlık anlayışına deneysel bir yaklaşım
Other Titles: An experimental approach to the uderstandng of architecture through concept-pairs
Authors: Ekiztepe, Aslı
Advisors: Çağlar, Tayyibe Nur
Keywords: Concept-pairs
Interaction field
Complementary
Architectural discourse
Kavram çiftleri
Etkilrşim alanı
Mimari söylem
Publisher: TOBB University of Economics and Technology,Graduate School of Engineering and Science
TOBB ETÜ Fen Bilimleri Enstitüsü
Source: Ekiztepe, A. (2017). An experimental approach to the uderstandng of architecture through concept-pairs. Ankara: TOBB ETÜ Fen Bilimleri Enstitüsü. [Yayınlanmamış yüksek lisans tezi]
Abstract: Günümüzde, diğerlerinden farklı olma, modaya hitap etme, çabuk üretilme gibi yaklaşımlar sonucunda ortaya çıkan yapılar, mimarlığı tüketim nesnesine dönüştürerek, mimarlığın geleceği için endişe duyulmasına neden olmuştur. Mimarlık, kendine işaret eden ve sadece kendini motive eden bir hal almıştır. Bu yüzyılda, mimarlık, sadece sayılabilir, elle tutulabilir, görülebilir kavramlar üzerinden düşüncesini ortaya koyan, böylece tek tarafı motive eden, tek yönlü düşünmeye teşvik eden bir duruma doğru ilerlemektedir. Bu çalışma, tek yöne odaklanan düşünme yönteminden kurtulup, mimarlık anlayışına deneysel bir yaklaşım geliştirmek için birbirini tamamlayan kavramlar yoluyla yeni bir düşünme biçimi sunar. Bu deneysellik, mimarlık anlayışını, kapalı, çeperleri belirgin bir düşünme alanından sıyırıp, açık, sınırları belirsiz, dinamik olarak tanımlanan "etkileşim alanı"na yönlendirir. Önerilen yeni düşünme biçimi, mimarlığın tekil kavramlar üzerinden düşünülmesini eleştirerek, ikili kavramlar üzerinden yeni bir anlayış geliştirilmesini önerir. Bu noktada, tez, kavram çiftlerinin nedenselliğini, hem batı kurucu düşüncelerinden biri olan Platon felsefesi hem de doğu kurucu düşüncelerinden biri olan Yin-Yang felsefesine dayandırarak, kavramların birbirleriyle kurduğu olası ilişkileri tanımlar. Bunu, mantıksal-sezgisel, odak-bütün ve birikim-içerik gibi birbirini tamamlayan kavramlar üzerinden örneklendirir. Tezin argümanı, sunulan kavram çiftlerine önem atfetmekten ziyade, ikili kavramlar üzerinden düşünerek, mimarlığa yeni bir bakış açısı geliştirmek üzerine kuruludur. Birbirini tamamlayan kavramlar, neticede çeşitli yeni mimari düşünce biçimlerini geliştirecektir. Sonuç olarak, mimarlık anlayışına yönelik bu yeni deneysel yaklaşım, birbirinden bağımsız olarak düşünülen kavramlar arasındaki dengeyi kurarak mimarlığa dair yeni bir kavrama biçimi ortaya koyar. Böylece, önerilen ve önerilebilecek çiftler mimarlığa yeni kavrayış "düzlem"leri oluşturacaktır.
Today, the buildings that have become the product of the obsession with fleeting trends, instantaneity, fast fashion, and the lack of a sense of place have turned architecture into a consumer object, causing a concern for the future of architecture. Architecture has become self-referential and self-motivated. In this century, architecture moves towards a situation that only reveals ideas through measurable, tangible, visible concepts, thereby motivating only one side of architecture and encouraging one-sided thinking. The thesis aims a new way of thinking through complementary concepts to develop an experimental approach to architectural understanding, keeping away from one-sided thinking. This experimentality directs the understanding of architecture to the "interaction field" which is defined as open, blurring and dynamic, by removing it from the field that is defined as closed and strictly defined. The proposed new way of thinking suggests that a new understanding is developed based on concept-pairs by criticizing the idea of understanding architecture through individual concepts. At this point, the thesis defines the potential relationships between concepts by establishing the causality of concept-pairs, specifically based on both the philosophy of Plato as one of Western Ancient Ideas and the philosophy of Yin-Yang as one of Eastern Ancient Ideas. It exemplifies the potential relationships through complementary concepts-pairs such as rational-intuitive, focus-whole in harmony and accumulation-content. The argument of the thesis is based on developing a new point of view on architecture by thinking through concept-pairs rather than attaching importance to the concept-pairs presented. The complementary concepts would eventually lead to a diverse form of architectural thinking. As a result, this new experimental approach to architectural understanding sets a new conception of architecture by establishing a balance between concepts considered independently. Thus, the pairs that are proposed and have also potential to be proposed would create new "planes" for the understanding of architecture.
URI: https://hdl.handle.net/20.500.11851/2107
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp
Appears in Collections:Mimarlık Yüksek Lisans Tezleri / Architecture Master Theses

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
476670.pdf1.46 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open
Show full item record



CORE Recommender

Page view(s)

352
checked on Nov 4, 2024

Download(s)

66
checked on Nov 4, 2024

Google ScholarTM

Check





Items in GCRIS Repository are protected by copyright, with all rights reserved, unless otherwise indicated.