GCRIS Repository Collection:https://hdl.handle.net/20.500.11851/2602024-03-29T13:18:43Z2024-03-29T13:18:43ZElements of Brecht’s epic theatre in Caryl Churchill’s Mad Forest and Sarah Kane’s CleansedBal, Mustafahttps://hdl.handle.net/20.500.11851/85442022-12-22T17:56:55Z2020-01-01T00:00:00ZTitle: Elements of Brecht’s epic theatre in Caryl Churchill’s Mad Forest and Sarah Kane’s Cleansed
Authors: Bal, Mustafa
Abstract: Caryl Churchill’s plays thematically embody elements of many -isms such as feminism, sexism, capitalism, and socialism, labeling her dramaturgy as an eclectic combination of social philosophies and political ideologies. Although genuinely creative and original in her writing and theatrical practices, Caryl Churchill does not refrain from making use of preceding European theatrical theory, practice, and culture. In this sense, she is a playwright who benefits considerably from the thematic and technical aspects of the Brechtian epic theatre, which can be observed in her Mad Forest. Sarah Kane, on the other hand, with her experimental dramaturgy that stretches and twists features of realism and naturalism into new post-dramatic forms, is no less different from her predecessor Caryl Churchill in terms of embracing challenging, confrontational ideas and reflecting them in her plays. Notwithstanding with her openness to novel dramatic styles, Sarah Kane, too, acknowledges earlier dramatic aesthetics as seen in her Phaedra’s Love, which is an adaptation of the classical Roman playwright Seneca’s Phaedra. Likewise, it can be observed that Sarah Kane utilizes certain features of the Brechtian epic theater in her Cleansed. Considering these, this article studies how and to what extent Caryl Churchill and Sarah Kane maintain the Brechtian dramatic elements in their Mad Forest and Cleansed, respectively. By examining this tripartite interaction among Bertolt Brecht, Caryl Churchill and Sarah Kane, the study also tries to reinterpret the dramatic relations among these seemingly distant playwrights of different generations.; Caryl Churchill’in oyunları tematik olarak feminizm, kapitalizm, sosyalizm gibi birçok -izm içerir. Bu durum, Churchill’in dramaturjisinin toplumsal düşüncelerin ve siyasi ideolojilerin eklektik bir birleşimi olduğuna işaret eder. Oyun yazımı ve dramatik uygulamaları bakımından kendine has bir yaratıcılığı olsa da Caryl Churchill geçmişte Avrupa kıtasında gelişmiş dramatik kuram, uygulama ve kültürden istifade etmekten kaçınmaz. Bu bakımdan Churchill, Mad Forest adlı oyununda gözlemlendiği üzere, Bertolt Brecht’in epik tiyatrosunun tematik ve teknik özelliklerinden cömertçe yararlanan bir oyun yazarıdır. Öte yandan, oyunlarında ortaya koyduğu deneyselciliği ile realizmi ve natüralizmi eğip bükerek yeni, post-dramatik bir forma sokan Sarah Kane zorlayıcı, çatışmacı düşünceleri kucaklayışı ve oyunlarında sergileyişi bakımından selefi Churchill’den farklı değildir. Yenilikçi dramatik düşüncelere ve uygulamalara olan yakınlığının yanı sıra Sarah Kane önceki dramatik yaklaşımları da onaylar tıpkı Romalı oyun yazarı Seneca’nın Phaedra oyununu Phaedra’s Love oyunu ile uyarlayışında olduğu gibi. Keza, Cleansed oyununda Sarah Kane’in Brecht’in epik tiyatro anlayışından yararlandığı gözlemlenebilir. Tüm bunların rehberliğinde bu çalışma, Caryl Churchill’in ve Sarah Kane’in sırasıyla Mad Forest ve Cleansed adlı oyunlarının nasıl ve ne derecede epik tiyatro özellikleri barındırdığını irdelemektedir. Bertolt Brecht, Caryl Churchill ve Sarah Kane arasındaki bu üç taraflı etkileşimi irdeleyerek bu çalışma ayrıca görünürde farklı nesillerin birbirlerinden uzak bu oyun yazarları arasındaki dramatik ilişkileri de yeniden anlamlandırmaya çalışmaktadır.2020-01-01T00:00:00ZNature vs. “Reality” in Fantasy Fiction: The Potential for Ecocritical ImaginingsBal, Reyyanhttps://hdl.handle.net/20.500.11851/85432022-12-22T17:59:55Z2021-01-01T00:00:00ZTitle: Nature vs. “Reality” in Fantasy Fiction: The Potential for Ecocritical Imaginings
Authors: Bal, Reyyan
Abstract: Despite being prominently associated with its supernatural qualities, nature also features prominently in fantasyfiction, an aspect of the genre that is often overlooked. Fantasy fiction developed as a genre in dialecticalopposition to the Enlightenment and the realist novel, based on the binary oppositions of reason/supernaturaland realism/supernatural. It is possible to add nature next to supernatural on the same side of these oppositionssince reason/nature or culture/nature is another binary opposition that is fundamental to Western thought.Moreover, the realist novel dealt primarily with the urban environment relegating nature to the background. Inthis binary opposition, the realist novel was taken as mainstream, while fantasy fiction was viewed as popularliterature. Although this changed after the mid-twentieth century, even a recent critic like Jameson, who arguesfor the importance of science fiction and utopia in creating a space for humanity to imagine different politicalalternatives to the all-encompassing late capitalism, dismisses fantasy fiction as regressive. In fact, fantasyfiction offers alternative, non-anthropocentric visions of the world. Not only does it disrupt reality and itsassumed inevitability, providing an opportunity for subversive imagining, it portrays a world in which the nonhuman is essential. Thus, it has a unique potential for creating and inspiring more environmental ways of life.Tolkien and Le Guin both saw this potential and this paper discusses their theoretical arguments as well asTolkien’s The Lord of the Rings in terms of their ecocritical approach, connecting this with Jameson’s ideason utopian space to put forward the ecocritical potential of fantasy fiction.; Her ne kadar doğaüstü unsurlarıyla ön plana çıksa da fantastik roman doğaya da bazen gözden kaçan büyük bir önem atfeder ve bu yönüyle ekoeleştirel yaklaşımlara açık bir türdür. Fantastik romanın tür olarak gelişimi hem realist roman hem de Aydınlanma düşüncesiyle diyalektik karşıtlık üzerinden olmuştur. Akıl/doğaüstü ve realizm/doğaüstü olarak tanımlanabilecek bu ikili karşıtlıklarda aslında doğaüstünün yanına, denklemin aynı tarafına doğayı da eklemek mümkündür, çünkü Batı düşüncesinde akıl/doğa veya kültür/doğa ikili karşıtlığı da önemli bir yere sahiptir. Realist roman ise merkezine sosyal çevreyi almış, doğayı arka plana atmıştır. Bu ikili karşıtlıkta realist roman ana akım bir edebiyat türü olarak kabul görürken fantastik roman popüler edebiyat kategorisinde algılana gelmiştir. Her ne kadar yirminci yüzyılın ortalarından itibaren değişmeye başlamış olsa da Fredric Jameson gibi çağdaş bir eleştirmen dahi bir yandan bilimkurgu ve ütopya türlerinin insanlığa geç kapitalizmin her alanı saran gerçekliğinin dışında farklı politik alternatifler hayal edebilme alanı sunduğunu savunurken, fantastik romanı regresif olarak nitelendirip bir kenara itmiştir. Bu makale fantastik romanın bir yandan gerçekliği ve onun kaçınılmaz olduğu varsayımını yıkıp kışkırtıcı hayallerin önünü açarken, bir yandan da insani olmayanın asli olabildiği dünyalar sunduğunu öne sürmektedir. Dolayısıyla fantastik romanın alternatif, daha çevreci yaşam şekilleri yaratma ve esinlendirme konusunda eşsiz bir potansiyeli vardır. Bu potansiyeli gören Tolkien ve Le Guin, bunu hem teorik yazılarında tartışmış hem de fantastik romanlarında uygulamışlardır. Bu makale her iki yazarın teorik argümanlarını ve Tolkien’ın Yüzüklerin Efendisi serisindeki ekoeleştirel yaklaşımları ortaya koyarak ve bunu Jameson’ın ütopya ile ilgili teorileri ışığında yorumlayarak fantastik romanın ekoeleştirel potansiyelini öne sürüyor.2021-01-01T00:00:00ZApocalypse In-Yer-Face: Mark Ravenhill’s Faust Is DeadBal, Mustafahttps://hdl.handle.net/20.500.11851/85422022-07-30T16:39:27Z2021-01-01T00:00:00ZTitle: Apocalypse In-Yer-Face: Mark Ravenhill’s Faust Is Dead
Authors: Bal, Mustafa
Abstract: [No abstract available]2021-01-01T00:00:00ZCaryl Churchill lament for the university of misogyny : A Study based on the herstory of the "Witches" in Vinegar Tom, Cloud Nine, Owners and Top GirlsDinçel, Melahat Sibelhttps://hdl.handle.net/20.500.11851/84762022-04-02T09:13:14Z2016-01-01T00:00:00ZTitle: Caryl Churchill lament for the university of misogyny : A Study based on the herstory of the "Witches" in Vinegar Tom, Cloud Nine, Owners and Top Girls
Authors: Dinçel, Melahat Sibel
Abstract: Bu tez, İngiliz sosyal ist-f eminist yazar Caryl Churchill 'in bazı oyunlarının kadınların yazılmamış tarihi (herstory) ve kadın düşmanlığı (misogyny) çerçevesinde incelenmesini amaçlamaktadır. Amacı da, yazarın Vinegar Tom, Dokuzuncu Bulut (Cloud Nine), Mal Sahipleri (Owners) ve Kadınlar Zirvesi (Top Girls) adlı oyunları aracılığıyla, ne yazık ki çağdaş toplumda bile kadınlara karşı hala geçerli olan düşmanca görüş ve tutumların çözülmesine yardımcı olmaya çalıştığını göstermektir. Caryl Churchill bu oyunlarında kimi zaman açıkça, kimi zaman ise örtük olarak, kadın düşmanlığının tarih içerisinde ataerkil siyaset ve kapitalist ekonomik sistem aracılığıyla; din, devlet, evlilik ve aile kurumlarından destek görerek yaygınlaştığını ileri sürmektedir. Oysa yazara göre artık kadınlar, toplumsal, politik ve ekonomik değişimlerin sonu cunda, kendi cinslerine atfedilen, sadece şefkatli anne ya da ev kadını olma gibi rolleri sürdürme eğiliminde değildirler. Kadın düşmanlığı sorununu sunuşuyla Caryl Churchill çağdaş İngiliz oyun yazarları arasında özel ve farklı bir yere sahiptir. Çünkü bu soruna hem tarihsel bir derinlik katmakta, hem de evrensel bir Ölçekte yaklaşmakta: onu sadece kadınların sorunu olmaktan çıkartarak tarihsel bir insanlık sorununa dönüştürmektedir. iv Giriş niteliğindeki birinci bölüm, Caryl Churchill 'in incelenen dört oyununda gönderme yapılan bazı tarihsel olgu ve olaylara açıklık getirmek üzere, 15 ile 20. yüzyıllar arasın daki yazılmamış (İngiliz) kadın tarihinin sunuş ve değerlendi rilmesine ayrıldı. Bu tarihe başlangıç olarak 15. yüzyılın alınması nedeni ise, o yüzyılın genel olarak Hıristiyan Avrupa kadıninın Roma Katolik Kilisesi tarafından cinselliğine karşı yöneltilen en sert ve keskin suçlamalarla karşılaştığı yüzyıl olmasından kaynaklanmaktadır. Zaten bu çalışmada ilk oyun olarak incelenen ve aslında 17. yüzyılda geçen Vinegar Tom' da da Caryl Churchill, 15. yüzyılda kadınlara yöneltilen bu suçlamalara göndermeler yapmaktadır. İkinci bölümde. Önce bir oyun yazarı olarak Caryl Churchill ele alınıyor; daha sonra ise oyunlarının yol açtığı olumlu ya da olumsuz eleştiriler ve bazı yazar ve eleştirmen lerle yaptığı görüşmeler üzerinde yoğun 1 aş ı 1 iyor. Bunu izleyen ve tezin odak noktasını oluşturan dört bölüm ise, akıllı ve yetenekli (İngiliz) kadınların(ın) - ya da "cadıların" - yazılmamış tarihi boyunca nasıl ve niçin düşmanca tutumlarla karşılaştıklarını açıklayan kapsamlı örneklerle kuruluyor. "Cadıların" bu yazılmamış tarihi, öncelikle Vinegar Tom' un 17. yüzyıl dünyasında ve Dokuzuncu Bulut' un birinci perdesindeki Viktoryan dönemi ve ikinci perdesindeki 1970' li yılların başları süresince inceleniyor. Daha sonra. Mal Sahipleri ve V Kadınlar Zirvesi ile 20. yüzyılın çağdaş "cadılarının" yazılmamış tarihine geçiliyor. Mal Sahipleri' nde 1960'ların Londra ' sındaki Marion ve nihayet Kadınlar Zirvesi' nde 1980 lerin Margaret Thatcher Londra ' sındaki Marlene aracılığıyla yazılmamış kadın tarihinin bu tez kapsamı içerisindeki serü veninin dile getirilmesiyle tez noktalanıyor.; The aim of this dissertation is to show that by means of the four particular plays, namely. Vinegar Tom, Cloud Nine, Owners and Top Girls, Caryl Churchill is trying to help dissolve the misogynistic opinions and attitudes that are still prevalent in contemporary society against women who, as a result of the changes in social, political, and economic conditions, are not likely to continue to play only the roles of affectionate mothers or housewives, or any of the other traditional roles that have been attributed to their sex. In the presentation of this particular problem, Caryl Churchill stands unique among her English dramatist sisters. Because, by giving it a historical depth and scope, she very successfully transforms it into a universal human problem rather than being only women's. The introductory first chapter is an account of the English herstory (from the 15th to the 20th centuries) to provide the reader with supplementary information about some facts in Churchill's noted four plays. As the 15th century is significantly a time when Christian European women in general received the most severe criticisms against their sex by the Roman Catholic Church, it is taken as the starting point of herstory in the first chapter- of this study. It is also the century to which Churchill's /irst play. Vinegar Tom (with regard to its historical content) carries references. The next chapter concentrates, firstly, on the playwright Caryl Churchill, secondly, on the positive and VI 1 negative criticisms her plays have been provoking, and thirdly, on some of the interviews she gave to writers and critics. In the following four chapters, which constitute the main body of this dissertation, extensive illustrations are made on how and why powerful and successful English women or "witches" were faced with misogynistic treatment throughout herstory. Hence, the herstory of these "witches" was firstly examined through the 17th century world of Vinegar Tom with references to the 15th century, and then in the Victorian era of act I, and the early 1970s of act II in Cloud Nine. With Owners and Top Girls there begins the herstory of modern "witches"; in the former play, that of Marion during the London of 1960s, and in the latter that of Marlene eventually brings the reader to the 1980s, that is, to Margaret Thatcher's London and finalises the scope of herstory within the limits of this dissertation.
Description: Yazarına aittir / Belongs to author2016-01-01T00:00:00Z