TOBB ETU GCRIS Premium Database

The scientific memory of TOBB ETU. Publications, projects, and researchers—all in one place. The heart of open science beats here. 'Open Science. Visible Impact.'

Recent Submitted Publications

Doctoral Thesis
Türkiye'de Asgari Ücret ve İstihdam Teşviklerinin Firmaların İstihdam, Yatırım ve İhracat Kararlarına Etkisi
(2025) Yüncüler, Çağlar; Turan, Belgi; Erpek, Güneş Arkadaş Aşık
Bu tez, hem düzenleyici hem de teşvik temelli ücret politikalarının, gelişmekte olan bir ekonomi bağlamında firma davranışı ve işgücü piyasası sonuçlarını nasıl şekillendirdiğini incelemektedir. Türkiye'ye ait kapsamlı idari mikro verilerden ve yarı-deneysel politika değişimlerinden faydalanarak, asgari ücret artışlarının ve istihdam teşviklerinin firma düzeyinde istihdam, sermaye birikimi, işgücü bileşimi ve ihracat davranışı üzerindeki etkileri araştırılmaktadır. İlk çalışmada, 2016 yılında gerçekleşen asgari ücret artışı yığılma ('bunching') tahmin yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular, istihdam üzerindeki etkinin özellikle asgari ücrete yakın dilimlerde yoğunlaştığını; bu etkinin en çok kayıtlı çalışanlar, düşük vasıflı bireyler ve gençler üzerinde olumsuz olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, yasal ücret tabanlarının etkisini değerlendirirken, ücret dağılımındaki heterojenliğin önemine işaret etmektedir. İkinci çalışmada, 2016 yılında yürürlüğe giren ve daha önce bu kapsama dahil olmayan mikro ölçekli firmalara işveren taraflı sosyal güvenlik primlerinde 6 puanlık bir indirim sunan teşvik uygulaması ele alınmaktadır. Bölgesel uygunluk farklarını kullanan bir farkların farkı yaklaşımıyla yapılan analiz, mikro firmaların anlamlı düzeyde istihdam artışıyla yanıt verdiğini, küçük ölçekli firmaların ise maddi duran varlık şeklindeki sermaye yatırımlarını ve sermaye–emek oranlarını artırdığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, politika işgücü niteliğinde bir artışa yol açmamış, bu da yapısal dönüşüm sağlama açısından teşvik sınırlı etkisini gözler önüne sermiştir. Üçüncü çalışmada aynı teşvik uygulamasının ihracat davranışı üzerindeki etkisi incelenmektedir. Yapılan analiz, politikanın yoğun marjda—özellikle mikro firmalar için—ihracat performansını belirgin şekilde artırdığını göstermektedir. Buna karşın, politika yaygın marj üzerinde anlamlı bir etki yaratmamış; yani ihracat yapmayan firmaların uluslararası pazarlara girmesini teşvik etmemiştir. Genel olarak tez, ücret politikalarının finansal kısıt altındaki firmalarda istihdamı ve yatırımı etkili biçimde teşvik edebileceğini, ancak yapısal dönüşüm ve ihracat artışı gibi uzun vadeli hedefler için tamamlayıcı müdahaleler olmadan bu etkilerin sınırlı kalabileceğini ortaya koymaktadır.
Doctoral Thesis
Sağlık Ekonomisi Üzerine Makaleler
(2025) Tatoğlu, Tuğçe; Caner, Nur Asena
Bu tez, eğitim politikalarının, stresli yaşam olaylarının ve doğum yanlısı söylemlerin bireylerin sağlık davranışları ve doğurganlık tercihleri üzerindeki etkisini inceleyen üç ampirik bölümden oluşmaktadır. Bölümler, Türkiye Sağlık Araştırması (TSA), German Twin Family Panel (TwinLife) ve Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları (TNSA) olmak üzere üç farklı veri setine dayanmaktadır. Bulanık regresyon süreksizlik tasarımı, koşullu sabit etkiler lojistik regresyon modeli ve Farkların Farkı gibi çeşitli ekonometrik yöntemlerin kullanıldığı tez, literatürde daha önce ele alınmamış alanlara özgün katkılar sunmaktadır. Birinci bölüm, Türkiye'de zorunlu eğitimin süresini 8 yıldan 12 yıla çıkaran 2012 eğitim reformunun sigara kullanımı üzerindeki nedensel etkisini incelemektedir. 2019 ve 2022 yıllarına ait TSA verileri kullanılarak, reformdan kaynaklanan eğitim süresi farklılıkları incelenmiş ve bulanık regresyon süreksizlik yöntemi uygulanmıştır. İkinci bölüm, stresli yaşam olayları ile sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi ve uyuşturucu madde kullanımı gibi riskli sağlık davranışları arasındaki ilişkiyi, ikiz temelli bir tasarım kullanarak incelemektedir. Bu bölüm, aynı cinsiyetteki tek ve çift yumurta ikizlerini içeren Alman TwinLife verisini kullanarak kesitsel yaklaşıma dayalı çalışmaların göz ardı ettiği gözlemlenemeyen genetik ve ailesel faktörleri dikkate almaktadır. Üçüncü bölüm, dönemin başbakanının doğum yanlısı söyleminin Türkiye'deki doğurganlık tercihleri üzerindeki nedensel etkisini incelemektedir. Çalışmada, 2008 ve 2013 yıllarına ait TNSA verileri kullanılarak; söyleme maruz kalma düzeyinde, doğum yılına bağlı farklılıklar dikkate alınarak Farkların Farkı yöntemi uygulanmaktadır.
Doctoral Thesis
Küçük Açık Ekonomilerde Bütünleşik Makro Politika Çerçeveleri Üzerine Makaleler
(2025) Ekşi, Neslihan Kaya; Sağlam, İsmail
Bu tez, finansal kırılganlık, nominal katılıklar ve politika güvenilirliği kısıtları altında küçük açık ekonomilerde bütünleşik makro politika çerçevelerinin tasarımı ve sonuçlarını inceleyen üç makaleden oluşmaktadır. Bu çerçevede, sermaye hareketleri, dışsal şoklar ve politika ödünleşimlerinin makroekonomik istikrar üzerindeki kritik rolünü göz önünde bulunduran ve gelişmekte olan ülke koşullarına özgü dinamik stokastik genel denge modelleri geliştirilmiştir. Teorik modelleme, nicel kalibrasyon ve politika analizi yoluyla, para ve maliye politikaları ile makro ihtiyati ve sermaye akım yönetimi araçlarının bütünleşik bir makro politika çerçevesinde nasıl etkileştiği araştırılmakta ve farklı politika bileşimlerinin makroekonomik istikrara etkileri değerlendirilmektedir. Genel bir girişin yer aldığı I. Bölüm'ün ardından II. Bölüm, para politikası, döviz müdahalesi ve sermaye akımı yönetimi araçlarının birlikte kullanımıyla ilgili politika ödünleşimlerini incelemek üzere bir dinamik stokastik genel denge modeli sunmaktadır. Model, finansal kırılganlıklar, kısıtlı döviz piyasası derinliği ve mali esneklik eksikliği gibi gelişmekte olan ülkeler için ampirik olarak anlamlı bulunan kısıtları içermektedir. Bu bölümün özgün katkısı, mali baskınlığın bütünleşik makro politika çerçevesine dahil edilmesidir. Bu friksiyon, geleneksel para politikasının etkinliğini azaltmakta ve büyüme ile enflasyonda istikrar sağlamak için alternatif araçların kullanımını gerekli kılmaktadır. Simülasyon sonuçları, özellikle mali kısıtların bağlayıcı olduğu durumlarda, döviz müdahaleleri ve sermaye akım yönetimi araçlarının döviz kuru oynaklığını azaltmak ve sermaye akımı şoklarının etkisini hafifletmek suretiyle para politikasının etkinliğini önemli ölçüde artırabileceğini ortaya koymaktadır. III. Bölüm'de, benzer bir dinamik stokastik genekl denge modeli kurulmuş, politika araçlarının etkinliğini şekillendiren politika güvenilirliğinin rolü modellenerek temel çerçeve genişletilmiştir. Bu bölümdeki modelde, iktisadi ajanların politika yapıcının tercihlerini ve kısıtlarını Bayesgil güncelleme ve Kalman filtreleme yoluyla öğrenmesini sağlayan endojen bir politika güvenilirliği mekanizması yer almaktadır. Simülasyon sonuçları, dışsal şokların makroekonomik istikrar üzerindeki etkilerinin, politika güvenilirliğinin sınırlı olduğu durumlarda, daha fazla olduğuna ve para politikasının istikrar sağlayıcı rolünün zayıfladığına işaret etmektedir. Ancak, şeffaf ve kurallara dayalı döviz müdahaleleri gibi güvenilirliği artırıcı mekanizmalar bu olumsuz etkileri dengeleyebilmekte ve politika etkinliğini bir ölçüde sağlayabilmektedir. Bölümde, farklı döviz müdahalesi kurallarının nicel bir karşılaştırması sunularak, müdahale stratejilerinin farklı düzeylerde politika güvenilirliği ile etkileşimleri incelenerek makroekonomik oynaklık üzerindeki etkisilerine vurgu yapılmaktadır. IV. Bölüm, ilk iki bölümü tamamlayarak bütünleşik makro politika çerçevelerine dair kapsamlı teorik ve ampirik bir değerlendirme sunmaktadır. Finansal friksiyonlar altında Mundell-Fleming imkansız üçlemesini yeniden ele almakta ve makroekonomik istikrar açısından bütünleşik politika çerçevesinin önemini vurgulamaktadır. Basu et al. (2020) modeli baz alınarak, farklı bütünleşik makro politika araçlarının alternatif şok senaryoları altındaki performansları özetlenmektedir. Ayrıca, tek bir politika aracı kullanımı ile bütünleşik araç kullanımının etkinliği karşılaştırılmakta; buna yönelik bulguların, özellikle finansal kırılganlığı yüksek olan ekonomilerde, para politikası, makro ihtiyati araçlar ve sermaye akımı politikalarının eşzamanlı kullanılmasının makroekonomik istikrar açısından daha iyi sonuçlar doğurabileceğine işaret ettiği tartışılmaktadır.
Doctoral Thesis
Gelişmekte Olan Ülkelerde Yenilenebilir Enerji Geçişi: Türkiye, Polonya ve Bulgaristan'ın Karşılaştırmalı Bir Analizi
(2025) Demir, Orçun; İpek, Pınar
Bu tez, enerji ithalatına bağımlı gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerji dönüşümünün (RET) kurumsal düzeyde nasıl yönetişildiğini açıklamayı amaçlamaktadır. Kuramsal olarak Tarihsel Kurumsalcılık (Historical Institutionalism) ile Çok Düzeyli Perspektif (Multi-Level Perspective) yaklaşımlarını bir araya getiren bu çalışma, RET'in sadece teknik veya teknolojik bir süreç değil, aynı zamanda mevcut enerji rejimlerinin içinden geçen, çoğu zaman kademeli ve karmaşık ilerleyen bir kurumsal dönüşüm olduğunu ileri sürmektedir. Çalışmada, Türkiye, Polonya ve Bulgaristan örnek olayları, aynı dönemsel bağlamda (2011– 2023) ve benzer dışsal baskılar altında (Paris Anlaşması, AB Yönergeleri, Rusya- Ukrayna Savaşı gibi) karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Tezin temel hipotezi, enerji ithalatına bağımlı gelişmekte olan ülkelerde RET süreçlerinin büyük ölçüde patika bağımlılığı ve yerleşik kurumsal yapıların sürekliliği tarafından belirlendiğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, kurumsal değişimin normatif ya da değer temelli bir dönüşümden ziyade, çıkar yapılarına uyumlu biçimde, kademeli olarak gerçekleştiği gözlemlenmiştir. İkinci hipotezde, mezzo düzey kurumlar ile mikro düzey aktörler arasındaki kurumsal uyumun (coherence) varlığı, daha öngörülebilir ve istikrarlı bir dönüşümle ilişkilendirilmiştir. Türkiye'de bu uyumun kısmen sağlandığı, Polonya'da ise kamu ve özel sektör arasındaki etkileşimin zayıf olduğu, Bulgaristan'da ise uyumun büyük oranda dışsal aktörler (AB) tarafından sağlandığı görülmüştür. Üçüncü hipotez çerçevesinde, ülkelerin farklı kurumsal değişim yolları izlediği gösterilmiştir. Polonya'da yüksek takdir yetkisi ve güçlü yerleşik çıkar gruplarının oluşturduğu denge, dönüşümün sürüklenmesine yol açmış (sürüklenen yönetişim – drifted governance). Bulgaristan'da kurumsal atalete rağmen dışsal baskılarla katmanlı ama zorunlu bir uyum süreci gözlemlenmiş (zorunlu katmanlaşma – compelled layering). Türkiye'de ise güçlü piyasa talepleri ve düzenleyici aktivizm ile biçimlenen, ancak siyasi seçiciliğin filtrelediği bir dönüşüm süreci yaşanmış (kontrollü dönüşüm – gated conversion). Bu tez, literatüre hem kavramsal hem de ampirik düzeyde katkı sunmaktadır. Kavramsal olarak, Mahoney ve Thelen'ın (2010) kurumsal değişim tipolojisini genişletmekte ve 'zorunlu katmanlaşma' ile 'kontrollü dönüşüm' gibi yeni yönetişim modelleri önermektedir. Ampirik olarak ise, enerji dönüşümüne dair literatürde çoğunlukla göz ardı edilen enerji ithalatçısı gelişmekte olan ülkelerdeki süreçleri derinlemesine analiz ederek, bu ülkelerde kurumsal değişimin nasıl aktörler arası ilişkiler, rejim sürekliliği ve düzenleyici açıklık çerçevesinde yönetişildiğini ortaya koymaktadır.